Unutkanlık herkesin en büyük düşmanlarından biri. Ancak zihni güçlendirmenin yolları var.
Unutkanlık herkesin en büyük düşmanlarından biri. Aklımızı daha iyi kullanmak ve unutkanlığı azaltmak aslında elimizde.
Unutkanlık
sorunu, yaşlanan insanın en önemli korkularından. Özellikle 50'li
yaşlar sonrasında ufak tefek unutkanlıklar ile ciddi bellek sorunları
birbirine karıştırılır. Belleği güçlü tutmanın pek çok püf noktası,
uyulması gereken çok sayıda kuralı var. Harvard Tıp Okulu öğretim üyesi
Dr. Aoron P. Nelson zinde bir beyne sahip olmanın temel kurallarını
şöyle sıralıyor:
Hipertansiyonu ve kolesterol yüksekliği
sorununu önleyin. Kalbiniz için kötü olanın beyniniz için de kötüdür.
Alkolü azaltın. Alkol beyin hücrelerini tahrip etmektedir. İyi ve
kaliteli uyku uyuyun. Kaliteli uyku beynin yeni öğrenilenleri
pekiştirmesini sağlar. Öğrenilmiş bilgilerin pekiştirilmesinin uzun
süreli belleğin en önemli desteği olduğu biliniyor.
Stresinizi
iyi yönetin. Ölçülü ve kontrollü stres dikkati yoğunlaştırmakta,
odaklanmayı arttırmaktadır. Kontrolsüz, uzun süreli ve aşırı stres ise
dikkati sürdürme kapasitesini yok etmekte, unutkanlığı tetiklemekte,
kortizol hormonunu yükselterek beynin bellek için önemli bölümlerinde
hasar geliştirmektedir.
YENİ ŞEYLER ÖĞRENİN
Yeni
şeyler öğrenmeye devam edin. Her yeni bilgi ve beceri birer bellek
egzersizidir. Yeni sporlar, hobiler, araştırma alanları, heyecanlı ve
zevkli problemler, ezberlenen yeni şiirler ve yeni diller beyniniz için
en güçlü vitaminlerdir. Tembelliği bırakın. Zihinsel faaliyetlerinizi
sınırlamayın. Özellikle televizyon seyretmek gibi pasif faaliyetleri
azaltın. Televizyon sadece bedensel değil, ruhsal sağlığınızı da kötü
yönde etkiler. Her gün egzersiz yapın. Günde 30-45 dakika, haftada en
az 4 gün yürümeye çalışın.
Özellikle yürümenin beyin
sağlığı ve yeniden yapılanma sürecini olumlu yönde etkilediğini
gösteren çok sayıda kanıt var. Beynin yeni yetenekler kazanabilmesi
beyin hücreleri arasında güçlü ve yoğun yeni bağlantılar
oluşturabilmesinin başlıca desteklerinden biri de düzenli egzersizdir.
Kullandığınız ilaçları gözden geçirin. Beyni etkileyen ilaçları doktor
önerisi olmadan kullanmayın. Depresyon giderici, uyku verici, ruhsal
gevşetici ilaçlara komşu, eş dost tavsiyeleri ile başlamayın. Reçetesiz
satılan ilaçları rastgele yutmayın.
Doğal ya da zararsız diye
kullanabileceğiniz bitkisel ürünlerin (valerianlar), besin
desteklerinin (melatonin) ve diğerlerinin (hüperzin, Sam'e) beyin
hücrelerinizi üzebileceğini, zihinsel fonksiyonları bozabileceğini
unutmayın. Vitaminlerden yararlanın. E ve C vitamini gibi antioksidan
vitaminlerin, selenyum gibi serbest radikal avcısı minerallerin
hücreleri oksitlenmekten koruyan güçlerinden faydalanabilirsiniz.
Yeteri kadar B vitamini, özellikle B12 vitamini aldığınızdan emin olun.
Dengeli bir beslenmenin de yaşlılıkta vitamin eksikliğine yol
açabileceğini hatırlayın.
HAYATA TUTUNUN
Hayata bağlı
kalın. Hayatınıza önem katan bağları sıkılaştırın. Huzurunuzu
güçlendirmeye bakın. Aileniz, dostlarınız, işiniz, hemşerilik ve
vatandaşlık bağlarınıza, inançlarınıza daha sıkı sarılın. İnsanlarla
daha sık birlikte olmaya, aileniz ve arkadaşlarınızla olumlu ilişkiler
kurmaya ve sosyal aktivitenizi çoğaltmaya çalışın. İyi sosyal
ilişkileri olan yaşlılarda bellek fonksiyonları bozulmuyor. Sosyal
ilişkiler bir taraftan zihinsel egzersizleri yoğunlaştırıyor, diğer
taraftan çeşitli olayların ruhsal travmalarını hafifletmeye yardımcı
oluyor.